1. Ana Sayfa
  2. Film

Bilim Kurgu Filmleri: İzlerken Ufkunuzu Açan En İyi Bilim Kurgu Filmleri

Bilim Kurgu Filmleri: İzlerken Ufkunuzu Açan En İyi Bilim Kurgu Filmleri
0

Bilim kurgu filmleri, temel olarak gerçek hayatta olması düşük ihtimal olan veya en azından bizim yüzyılımızda olma ihtimali az olan şeyleri konu almaktadır. Örneğin bundan 70 yıl önce, bir drone aracıyla kargo teslimatının yapıldığını gösteren bir film, bilim kurgu filmi olurdu, ancak şu an için bu gayet gerçek olabilecek bir içeriktir. Bilim kurgu filmleri bu şekilde çekilir, bu hayatta olması zor veya en azından önümüzdeki 100 yıl gerçekleşme ihtimali az olan konular ele alınır. Bilim kurgu filmlerinde çok fazla ayrıntı da bulunur. Bu yazıda sizlere, bilim kurgu filmlerinden bahsedeceğiz. Bu filmler izlenen en iyi başyapıtlardan biri olmayı başarmış ve her alanda başarı sağlamış olan filmlerdir. 

Sıralamasını yapmış olduğumuz bilim kurgu filmleri, IMDB puanı en az 6 olan filmlerdir. Her alanda başarı sağlamış oyuncuların ve yönetmenleri yer aldığı filmleri mutlaka izlemelisiniz. İnternet üzerinde bilim kurgu filmleri araştırması yaptığınızda karşınıza çok fazla sonuç çıkar, ancak bu yazıda sizler için listelediğiniz sonuçlar, tamamen yüksek puanlı ve izleyicilerin en iyi şekilde yorum geri dönüşü yaptığı filmlerdir, bildiğiniz gibi internette çok fazla sahte yorum ile filmlerin puanını yükseltenler var, bu listedeki filmler güvenilir kaynaklardan alınmış en yüksek puana sahip filmlerdir. Sizlerde bilim kurgu filmleri arıyorsanız, fazla uzağa gitmeniz gerek yok, yazıdaki önerileri okuyun yeterli olacaktır. 

MATRİX (1999)

 

2 saat 30 dakika – IMDb: 8.7

Bilim kurgu filmlerinde çığır açan film ”Matrix” oldu. Başrolün önerildiği Will Smith’in ”böyle bir yapım hayal olur” gerekçesiyle geri çevirdiği film, Smith’in hayallerinin dahi ötesine geçerek alanında bir numara oldu.

Will Smith’in reddettiği rolü kabul eden Keanu Reeves, belki de yaşamının en iyi kararını verirken, Carrie Anne Moss, Laurence Fishburne, Hugo Weaving, Joe Pantoliano, Gloria Foster ve Monica Bellucci, seride kamera karşısına geçti. İlki 1999’da, diğer ikisi 2003 yılında gösterime giren ”Matrix”, sinema teknolojisinde çığır açmasının yanında bilim kurgu ile felsefeyi bütünleştirdi.

Gündüzleri bir şirkette bilgisayar programcısı olan Thomas Anderson, geceleri Neo takma adıyla hackerlık yapmaktadır. Ancak yaşadığı sandığı hayatı sorgularken Morpheus sayesinde gerçek dünyaya adım atacak ve içindeki gücü keşfedecektir.

Yönetmen: Andy Wachowski, Lana Wachowski Senaryo: Lilly Wachowski, Lana Wachowski

28 GÜN SONRA (2002)

1 saat 53 dakika – IMDb: 7.6

Ölümcül bir virüs, İngiltere’yi tehdit altına almıştır. Bir araştırma laboratuvarındaki hastalıklı şempanzelerden yayılan bu virüse yakalanan insanlar zor durumdadırlar. Bu işle mücadele eden kişiler sadece virüsü yok etmek değil, hastalığa yakalananlarla da büyük sorun yaşamaktadırlar. Çare olarak askerler tarafından yönetilen sığınağa taşındıklarında çok başka sorunlar ortaya çıkmaya başlar.

Yönetmen: Danny Boyle Senaryo: Alex Garland

BAŞLANGIÇ (2010)

2 saat 28 dakika – IMDb 8.8

Filmler, rüya gören benliğimizi aramaya başlar ve en derinlerde, güneş battıktan sonra ortaya çıkan, benliğimize kaynatılmış ikinci kişiliğimizi bulmaya çalışır. Sinemada, rüya gören benliğimizin hayatını tekrar yaşarız. Filmler, insan doğasının rüya gören hali ile bağlantı kurmamızı sağlar. Dahası, rüya dünyamızın üzerinden gelişirler. Hasret kaldığımız rüyaları bize verirler.

Film, rüyalar ve psikanalizi üç yönlü enteresan bir ilişkisini anlatır. Yönetmen Christopher Nolan’ın, Başlangıç’ı bu üç şeyi bir bütün haline getirerek izleyicisine sunar. Filmi tek cümleyle özetlersek ”rüya içinde rüya” diyebiliriz. Filmde bir rüya katmanından diğer katmana geçişler yapılmakta, fakat burada önemli olan, önceki katmanda bir kişinin uyanık kalıp diğerlerini uyandırması ve rüya gören kişinin aldatıldığını hissetmemesidir.

Peki, film boyunca başkarakter tamamen uyanık mıdır? Ya da Cobb, deneğin hayal dünyasına sızabilmek için ne yapar?

Cobb, çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapar.

Ancak aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapar ve sevdiği her şeye mal olur. Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir işini tamamlayabilecek midir? Sizce filmin son sahnesinde Cobb, bir rüya mı görür?

Yönetmen: Christopher Nolan Senaryo: Christopher Nolan

PRESTİJ (2006)

2 saat 10 dakika – IMDb: 8.5

Siz siz sırrı çözmek mi kandırılmak mı istiyorsunuz?

Robert Angier ve işçi sınıfı kökenli Alfred Borden, John Cutter’ın yanında çırak ve gösterilere yardımcı olarak çalışırken birbirleriyle tanışırlar ve dost olurlar. Bu beklenmedik dönüşlerle dolu gizemli öyküde, Viktorya Devri’nde iki sahne sihirbazı, giderek şiddetlenen bir savaşa ve birbirlerinin mesleki sırlarını ortaya çıkartmak için doymaz bir susuzluğa dönüşen güçlü bir rekabete girişirler.

Bernard Fallon adlı bir mühendisle çalışan Alfred’ın yaptığı ”Transported Man” gösterisini çözemeyen Robert, daha sonra Alfred’ın günlüğüne sahip olur ve bu günlük onu Nicola Tesla’ya götürür.

Gösterişli Robert Angier, tam bir şovmenken yontulmamış ve gelenekçi Alfred Borden sihirli fikirlerini gösterme yeteneğinden yoksun, yaratıcı bir dâhidir. Ama en büyük numaraları ters gidince, aralarında ömür boyu sürecek bir düşmanlık başlar.

Ayrıca ünlü yönetmen, filmde kamera hareketleri kısıtlı olarak kullanılmıştır. Bu sayede ”self-conscious” etkiler kullanılmamıştır. Nolan, filmlerinin her bir karesinin dikkatle izlenilmesini ve seyirciyi anlattığı masala inandırmayı istemektedir.

Prestij, Nikola Tesla ile Thomas Edison arasında tarihte gerçekleşmiş olan rekabetin metaforik bir yansıması olduğunu biliyor muydunuz? Ya da Christopher Nolan’ın, The Dark Knight filminde olduğu gibi bu filminde de, karakterlerin kaderini yazı tura atarak belirlediğini?

Yönetmen: Christopher Nolan Senaryo: Christopher Nolan, Jonathan Nolan

FREKANS (2000)

1 saat 59 dakika – IMDb: 7.4

Zamanda geriye yolculuk etme şansınız olsaydı ve hayatınızda sadece tek bir olayı değiştirebilseydiniz bu ne olurdu? John Sullivan için bu sorunun sadece tek bir yanıtı vardı. 12 ekim 1969’da kontrolden çıkan, bruxton yangınında kahramanca ölen itfiayeci babası frankin geri gelmesini sağlamak. johnun çocukluğundan beri tek hayali bu talihsiz günü engelleyebilmektir. Doğaüstü bir olay sonucu john düşlediği hayale tam olarak kavuşabileceği inanılmaz bir fırsat yakalar.

Yönetmen: Gregory Hoblit Senaryo: Toby Emmerich

EXİSTENZ (1999 )

1 saat 37 dakika – IMDb: 6.8

En popüler oyunları piyasaya süren Antenna Research şirketi, büyük bir ses getireceğini inandığı yeni oyununu onun yaratıcısı ve birkaç üyesi ile denemek için bir araya gelirler. Bu grup arasında en heyecanlı olan oyunun esas yaratıcısı, akıllı Allegra Geller’dır. Existenz’ı gerçeğe bu kadar yakın kılan şey, bağlantılarının oyuncuların sinir sistemine direk olarak bağlanmasıdır.

Oyun aleti, sentetik DNA ile üretilmiş canlı bir organizmadır. Filmin en önemli faktörü, Cronenberg’in sanal gerçeklik algısını bir adım daha ilerleterek dıştan gelen tüm uyaranları omurilik içine sokup, insanın sanal gerçeklikle organik bir bütün olmasını sağlamasıdır.

İnsanın omuriliğinden açılan bir delik ile bağlanan oyunun, oyuncuların hatıralarına, duygularına ve korkularına giriş hakkı vardır. Sonunda büyük an gelir, sabırsız oyuncular hayatlarını en büyük macerasına doğru yola çıkarlar. Fakat bir anda oyun karşıtı bir protestocu silahını çıkarır ve ve oyunun yaratıcısını yaralar.

Peki, bir oyun sanat eserine dönüşebilir mi? Gen mühendisliğinin ilerleyip canlıların doğal yaşamlarının sona erdirebilir mi? Ya da bu oyundan “gerçek” düşmanlar yaratabilir mi?

Yönetmen: David Cronenberg Senaryo: David Cronenberg

13. KAT (1999)

1 saat 40 dakika – IMDb: 7.0

13. Kat, büyük bir bilgisayar şirketinin sahibi olan Hannon Fuller’ın şirketin geliştirdiği ve henüz deneme aşamasındaki simülasyon sisteminde çok önemli bir şey fark etmesi ve bunu ortağı Douglas Hall’a söyleyeceği esnada öldürülmesi ile açılır.

Büyük bir teknoloji şirketinin sahibi olan Hannon Fuller, insanları 1937 yılının Los Angeles’ına götüren o zamana dek yapılmış en iyi sanal gerçeklik simülasyonunu geliştirmektedir.

Ancak simülasyonun bir testi sırasında Fuller öldürülür ve onun en yakınındaki kişi olan Douglas Hall, birinci şüpheli haline gelir. Hafızasında ciddi boşluklar bulunan Douglas bile kendi masumiyetinden şüphe duymaktadır.

Josef Rusnak 13. Kat’ta gerçeklik kavramının kalıplarını sorgularken simülasyonu araç olarak kullanır. Peki, Rusnak neden filmin açılışında Descartes’in “Düşünüyorum, öyleyse varım” sözüne atıfta bulunmuştur? Düşünmek nedir? Bilgisayarlar düşünebilir mi?

13. Kat, sinemanın dinamiklerini sorgularken, aksiyondan uzak yapısı ve simülasyonu atmosferiyle türdeşlerinden ayrılmaktadır.

Yönetmen: Josef Rusnak Senaryo: Josef Rusnak

SİNEK (1986)

1 saat 36 dakika – IMDb: 7.5

Seth Brundle, karizmatik bir karakteri olan, hafif çılgın bir bilim adamıdır. Kadın gazeteci Veronica Quaife, maddenin teleportasyonu yani ışınlanma üzerinde çalışan bu genç dahiyi haber konusu yapmıştır. Genç kadın Brundle’ın ilk defa bir canlıyı ışınlamayı başardığı zafer anına şahit olur.

Ancak ışınlanma modülüne Brundle ile birlikte girmiş olan küçücük bir sinek, herkesin gözünden kaçmıştır.Genç bilim adamı ve güzel gazeteci arasında gelişen duygusal yakınlaşma, kısa süre içinde Brundle’da gelişen ruhsal ve fiziksel farklılıklar tarafından gölgelenecektir. Brundle’ın moleküler yapısının bir sineğinkiyle birbirine karışmış olduğu anlaşıldığında, iki kişinin gözleri önünde gerçekleşen acı verici trasformasyon süreci, zamana karşı bir yarışa dönüşür.

Yönetmen: David Cronenberg Senaryo: David Cronenberg, Charles Edward Pogue

GERÇEĞE ÇAĞRI (2012)

1 saat 59 dakika – IMDb: 7.4

Douglas Quaid, her gece Mars hakkında rüyalar gören bir işçidir. Meraklanan Quaid, anı transferi yoluyla insanları tatile yollayan Rekall isimli şirketten Mars tatili satın alır. Fakat anı transferi sırasında meydana gelen bir kaza, genç adamın zihnini altüst eder. Kendini bir gizli ajan olarak, Mars’ın zalim hakimi Coogan’a karşı mücadele ederken bulur.

Eski dostlar, hatta karısı bile aniden ona düşman olmuştur. Fakat Quaid’in tüm bu yaşadıkları gerçek midir ? Eski anılarını mı hatırlamaktadır ? Yoksa anı transferi sırasında yaşadıkları yüzünden bir hayal mi görmektedir ? Douglas Quaid bu gerçekler ve hayallerden örülü dünyada bir çıkış yolu bulmaya çalışır?

Film, bilim kurgunun en önemli isimlerinden Philip K. Dick’in We Can Remember It For You Wholesale isimli kısa hikayesine dayanıyor.

Yönetmen: Paul Verhoeven Senaryo: Philip K. Dick, Ronald Shusett

GELECEĞE DÖNÜŞ 3 (1990)

1 saat 58 dakika – IMDb: 8.3

Bir önceki serüvenin sonunda, 1955 yılında kısılıp kalan Marty’yi kurtarmak için Dr. Brown zamanda seyahat eder. Ancak kendisi 1885’e gelip DeLorean bozulduğu ve o zamanın teknolojisi yetmediği için burada takılan Doktor, Marty’ye bir mektup yazarak arabayı gömdüğü yeri söyler.

1955’teki Marty bu sayede arabayı bulur ve Doktoru kurtarmaya vahşi batıya gelir. Tabii burada işler umduğu gibi olmaz zira hem iyi doktor çok feci âşık olmuş hem de peşine onu öldürmek isteyen bir kanun kaçağı çetesini takmıştır.

Geleceğe Dönüş 2 ile birlikte kotarılmış olan bu son film, teknik kadro ve oyuncularda bir değişiklik gereği olmaksızın üçlemeyi mütevazı bir şekilde bağlıyor. Yine de önceki kardeşlerini, özellikle de 1985’teki klasiği mumla aratıyor.

Yönetmen: Robert Zemeckis Senaryo: Robert Zemeckis, Bob Gale

YARATIK (1979)

1 saat 57 dakika – IMDb: 8.5

Yaratık, bilmedikleri bir gezegene iniş yapmak zorunda kalan mürettebatın yaşam mücadelesini anlatıyor. Tarihin en ünlü uzay gemisi Nostromo görevini tamamlamış bir şekilde Dünya’ya geri dönerken başka bir gezegenden bir yardım çağrısı alır. Çağrıyı karşılıksız bırakmayan gemi mürettebatı bu bilinmedik gezegene iniş yapar. Bu çağrının bir uyarı sinyali olduğunu geç fark eden ekip bilinmeyen bir yaşam formuyla karşılaştıklarında olağandışı bir tecrübeye, ürkütücü bir maceraya atılırlar.

Ridley Scott 1979 yılında Yaratık serisinin bu ilk filmini yarattığında sinema tarihini bambaşka bir deneyimle tanıştırmış, bilim kurgu türünün en önemli örneklerinden birine imza atmıştır. Yaratık serisi, ilk filmin ardından çeşitli yönetmenler tarafından devam ettirilse de, Ridley Scott imzalı bu film hem serisinin, hem de ait olduğu bilim kurgu türünün en önemli yapıtlarından biri olarak kabul gördü.

Yönetmen: Ridley Scott Senaryo: Walter Hill, Ronald Shusett, Dan O’Bannon

ÜÇÜNCÜ TÜRDEN YAKINLAŞMALAR (1977)

2 saat 15 dakika – IMDb: 7.7

1945’te esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuş bir uçak, aniden Mojave Çölü’nde ortaya çıkar. Bir yolcu uçağının pilotu gökyüzünde tanımlanamaz, parlak bir nesneyle karşılaşır. Basit bir elektrik teknisyeni olan Roy Neary (Richard Dreyfuss) de bir UFO görür. Hatta gördüğünü iddia ettiği UFO’dan geriye bir de güneş yanığı hatıra kalır. Bütün işi bırakıp evde tuhaf bir projeye gömülen Roy, yaptıklarıyla karısını fazlasıyla endişelendirir. Roy yalnız değildir. Dünyanın birçok yerinde de insanlar belirli bir amaç için harekete geçmiş gibidir. Uzaylılarla müzik yoluyla iletişim kurabileceğine inanan Fransız araştırmacı Claude (François Truffaut) ve çocuğunu esrarengiz bir şekilde kaybeden anne Jillian (Melinda Dillon), uzaylılarla karşılaşan sayısız insanlardan yalnızca ikisidir.

Yönetmen: Steven Spielberg Senaryo: Steven Spielberg

DEĞİŞEN DÜNYANIN İNSANLARI (1966)

1 saat 52 dakika – IMDb: 7.3

Devlet, insanların düşünsel dünyalarını özgürleştirdiği için tüm kitapları yasaklamış ve kitap kavramını tedavülden kaldırmıştır. Devlet, kitaplarla olan savaşı kazanmıştır. İtfaiyede çalışan Guy Montag’ın görevi de bu mevcut tüm kitapları yakmak ve onları tarihe gömmektir. Ancak Montag, tüm insanların yitip gittiği ve türlü haplarla hayatta kalmaya çalıştıkları dünyada kendini tek başına kalmış gibi hissetmektedir. Bir süre sonra âşık olacağı kitap aşığı bir kız, Montag’ın tüm bakış açısını değiştirecektir.

Yönetmen: François Truffaut Senaryo: François Truffaut, Ray Bradbury, Jean-Louis Richard, David Rudkin

JURASSİC WORLD: YIKILMIŞ KRALLIK (2018)

2 saat 10 dakika – IMDb: 6.2

Nublar Adası’ndaki Jurassic World tema parkının kapatılmasının ardından üç yıl geçmiştir. Dinozorlar, bu adada serbestçe hayatlarını sürdürmektedir. Ancak adadaki volkanın yeniden aktifleşmesi, dinozorların oradan çıkarılmasını zorunlu kılar. Jurassic World’ün eski müdürü Claire Dearing, bu amaçla bir kurtarma organizasyonu oluşturur, eski dinozor eğitmeni Owen Grady de ekibe katılır. Amacı, çok sevdiği Blue’yu bulabilmektir. Ancak adaya geldiklerinde çok büyük bir dalaverenin maşası olarak kullanıldıklarını anlarlar. Yakalanan dinozorlar korumaya alınmak yerine satılmaya hazırlanırken, Indoraptor adında hibrit bir dinozor türü dehşet saçmaya başlayacaktır.

Yönetmen: Juan Antonio Bayona Senaryo: Colin Trevorrow, Derek Connolly

AVENGERS: SONSUZLUK SAVAŞI (2018)

2 saat 40 dakika – IMDb: 8.5

Avengers: Sonsuzluk Savaşı, dünyanın gördüğü en büyük tehdite karşı güçlerini birleştirmek zorunda olan kahramanların verdikleri mücadeleyi konu ediyor. Kaptan Amerika ve Iron Man’in arasında yaşanan olayların ardından bölünen kahramanlarımız, birbirlerinden uzaklara savrulurlar. Hepsi kendi yandaşlarıyla dünyayı korumaya çalışmaktadır. Ancak dünyanın kaderi bir kez daha tehlikeye girer.

Sınırsız bir güç kaynağı olan sonsuzluk taşlarının peşine düşen Thanos, dünyanın gördüğü en büyük tehdittir. İnsanlığın kaderi bir kez daha, insanlık için savaşmaya ant içmiş kahramanlarımız elindedir. Hiçbir süper kahramanın tek başına yenemeyeceği büyüklükteki bu tehdit için ekipler birleşmeli ve tehdide tüm güçleriyle karşı koymalıdır.

Yönetmen: Anthony Russo, Joe Russo Senaryo: Stan Lee, Jack Kirby, Christopher Markus, Jim Starling

BEYNİMDEKİ DÜŞMAN (1995)

1 saat 43 dakika – IMDb :5.6

Johnny kafasında bir bilgisayar çipiyle bilgi taşıyan bir taşıyıcıdır. Yeni görevi ise Pekinden Newark’a bilgi taşımaktır. Peşinde Pharmakam endüstrisinin adamları ile bir teknoloji grubu vardır. Amaçları Johnny’nin beyninde taşıdığı çipi çalmaktır. Johnny’nin 24 saati vardır. Bilgiyi bu süre içinde aktarmazsa hayatı tehlikededir.

Yönetmen: Robert Longo Senaryo: William Gibson

SANAL GERÇEK (1995)

1 saat 46 dakika – IMDb: 5.6

O, her biri seri birer katil olan 200 karakterden oluşmaktadır. O, yani SID 6.7, L.A. polis memurlarını testten geçirmek üzere yaratılmış sanal bir gerçektir. Ancak Sid artık oyun oynamamaktadır. Siber dünyanın dışına kaçmıştır. The Lawnmover Man’in yönetmeninden bu siber macerada Denzel Washington ve Russell Crowe’un canlandırdığı Sid, zeki tehlikeli ve vücudunun silikon parçalarını istediği şekle sokabiliyor.

Russell Crowe Washington’un canlandırdığı Parker Barnes ise kanunu kendi ellerinde tutan bir Los Angeles polisi ve bu sefer şehrin kaderini de ellerinde taşıyor. Ancak sanal olarak durdurulamayan gerçek dünyada nasıl engellenecek?

Yönetmen: Brett Leonard Senaryo: Eric Bernt

 

TRON (1982)

1 saat 36 dakika – IMDb: 6.8

Kült bilgisayar oyunundan uyarlanan ilk filmin ardından, yenilenmiş ve göz kamaştırıcı görsel efektleri arkasına almış, 3D ileri teknoloji macerası TRON Efsanesi’nde, Kevin Flynn’in 27 yaşındaki teknoloji meraklısı oğlu Sam Flynn, babasının ortadan kayboluşunu araştırır ve kendini babasının 25 yıldır yaşadığı Tron’un dijital dünyasında bulur. Bir ölüm yolculuğu onları beklemektedir.

Yönetmen: Steven Lisberger Senaryo: Peter Jurasik, Steven Lisberger, Dan Shor, Bonnie Macbird

BAŞLAT: READY PLAYER ONE (2018)

2 saat 19 dakika – IMDb: 7.5

2045 yılında dünya yaşanmaz bir hale gelir ve insanlar gündelik hayat dertlerinden uzaklaşabilmek için OASIS adlı bir sanal gerçeklik oyunuyla, varoluşlarına bir anlam katabilmeye başlar. OASIS dünyasının mucidi James Halliday, gerçek bir dâhidir. Ancak Halliday öldükten sonra, OASIS dünyasının içindeki bir yere bir ‘anahtar’ gizlediğini, onu bulanın hem 500 milyar dolara, hem de OASIS dünyasının tam kontrolüne sahip olacağını anlattığı, ölümünden önce kaydedilmiş bir videosu ortaya çıkar.

Bunun olaydan sonra herkes anahtarı aramaya başlar. Colombus, Ohio’da yaşayan genç Wade Watts da bu yarışa dahil olur ve kısa sürede oyundaki başarısıyla herkesin dikkatini çeker. Ancak OASIS şirketinin yöneticileri, büyük ödülü kaptırmaya niyetli değildir ve hem oyunda, hem de gerçek hayatta Wade’i durdurabilmek için her şeyi yapacaklardır.

Yönetmen: Steven Spielberg Senaryo: Zak Penn, Ernest Cline, Eric Eason

GELİŞ (2016)

1 saat 58 dakika – 7.9

Üniversitede antik diller üzerine ders veren dilbilimci Louise Banks, bir ders esnasında ABD’ye gizemli bir uzay aracının indiğini öğrenir. Dünyanın farklı ülkelerine, toplam 12 yere bu uzay araçları inmiştir. Amerikan Ordusu’ndan Albay Weber, uzaylılardan alınan ses kayıtlarının çevrilmesi için Banks’ten yardım ister.

Banks, matematikçi Ian Donnelly ve uzmanlardan oluşan ekip, uzay aracının içine girerler. Mesajı anlayabilmek için çalışmalar sürerken, diğer ülkelere uzaylılara saldırma hazırlığına başlar. Banks ve ekibinin tüm riskleri alarak tüm dünyayı etkileyecek bir savaşı önleyebilmek için çok az zamanı vardır.

Bu film, Amerikalı yazar Ted Chiang’ın 1998’de yayımlanan Story of Your Life adlı kısa öyküsünden uyarlandı.

Yönetmen: Denis Villeneuve Senaryo: Eric Heisserer

 

Yazar Hakkında

Araba Teknik araç ve otomobil inceleme ile yola çıkan bir güncel blog olmayı hedeflemiş ve daha sonradan gündeme dair pek çok içeriği, haberi bünyesinde barındıran, Google News kayıtlı bir web sitesine dönüşmüştür. Bu yolculuğumuzda bize katıldığınız için teşekkürler. Sloganımız; "İçerisi şampiyonlar ligi..."

Yorum Yap